Sami was completely unaware of the insatiable greed driving Layla.
- Sami, Leyla'yı yönlendiren tatmin edilemez hırstan tamamen habersizdi.
He was unaware of the enormity of the offense.
- Suçun iğrençliğinden habersizdi.
Many economists are ignorant of that fact.
- Çok sayıda ekonomist, o gerçekten habersiz.
The masses are entirely ignorant of the segregation problem.
- Halk ayrımcılık probleminden tamamen habersiz.
Mary was annoyed when Tom turned up unannounced, because it wasn't a convenient time for her.
- Tom habersiz döndüğünde Mary rahatsız oldu, çünkü onun için uygun bir zaman değildi.
He seemed unconscious of my presence.
- O benim varlığımdan habersiz görünüyordu.
Sami was completely unaware of the insatiable greed driving Layla.
- Sami, Leyla'yı yönlendiren tatmin edilemez hırstan tamamen habersizdi.
He was unaware of the enormity of the offense.
- Suçun iğrençliğinden habersizdi.
I have had no news from him yet.
- Ondan henüz haberim yok.
The story about the girl was in the news.
- Kızın hakkındaki öykü, haberlerdeydi.
I have some information for Tom.
- Tom için biraz haberim var.
Electronic news media is our primary source of information.
- Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır.
Oops, I posted the message to the wrong newsgroup.
- Hoop, mesajı yanlış haber grubuna gönderdim.
I received a message from the past today.
- Bugün geçmişten bir haber aldım.
He didn't give any intimation about that.
- O bu konuda herhangi bir haber vermedi.
Tom left with no notice.
- Tom haber vermeden ayrıldı.
I wish you'd given me a little more notice.
- Keşke bana biraz daha önceden haber verseydin.
We've had no word from Brian yet.
- Brian'dan henüz bir haber almadık.
We received word of her death.
- Onun ölüm haberini aldık.
English is a means of communication.
- İngilizce bir haberleşme aracıdır.
The communication of news by TV and radio is very common now.
- TV ve radyo ile haber iletişimi artık çok yaygın.
I have some information for Tom.
- Tom için biraz haberim var.
Why wasn't I informed?
- Neden haberdar edilmedim?
The American news is reporting that Hurricane Irene is as big as Europe, which is a bit of an exaggeration.
- Amerikan haber Irene Kasırgası'nın Avrupa kadar büyük olduğunu bildiriyor, bu biraz abartıdır.
Does Tom know about this report?
- Tom'un bu rapordan haberi var mı?
Mary made a cake without her mother's knowledge.
- Mary annesinin haberi olmadan kek yaptı.
Mary made a cake without her mother's knowledge.
- Mary annesinden habersiz kek yaptı.