hızı

listen to the pronunciation of hızı
التركية - الإنجليزية

تعريف hızı في التركية الإنجليزية القاموس.

hız
velocity

Light travels at a velocity of 186,000 miles per second. - Işık saniyede 186.000 millik bir hızla hareket eder.

The velocity of light is about 186,000 miles per second. - Işık hızı saniyede yaklaşık 186.000 mildir.

hız
speed

Ken was fined 7,000 yen for speeding. - Ken hızdan dolayı 7.000 yen para cezasına çarptırıldı.

In towns, speed is limited to 50 km/h. - Şehirlerde hız sınırı 50 km / h dir.

hızı azalt
(Bilgisayar) decrease speed
hızı azaltan
slow
hızı kesilerek düşmek
stall
hızı kesilmek
stall
hızı kesilmek
come off the boil
hızı kesilmek
slow down
hız
pace

I can describe China, especially in relation to big cities like Beijing, in one sentence - China is a country whose pace of life is both fast and leisurely. - Ben, özellikle Pekin gibi büyük şehirler ile ilgili olarak Çin'i tek bir cümleyle açıklayabilirim. - Çin, yaşam hızı hem hızlı hem de keyifli bir ülkedir.

Tom does things at his own pace. - Tom işleri kendi hızınızda yapar.

hız
{i} expedition
hız
{i} rate

They walked at the rate of three miles an hour. - Saatte üç mil hızla yürüdüler.

I can type at a very fast rate. - Çok yüksek bir hızda daktilo ile yazabilirim.

bilgi hızı
(Bilgisayar) information rate
bit hızı
(Bilgisayar) bit rate
bütün hızı ile
in full career
dalga hızı
(Askeri) celerity
denetim hızı
(Bilgisayar) control speed
denge hızı
(Bilgisayar,Teknik) balancing speed
devir hızı
spin
devir hızı
(Ticaret) turnover rate
devir hızı (para)
(Ticaret) turnover
emme hızı
rate of absorption
eritrosit sedimentasyon hızı
(Tıp) erythrocyte sedimentation rate
evre hızı
(Bilgisayar,Teknik) phase velocity
fare hızı
(Bilgisayar) mouse speed
hareket hızı
movement speed
hava hızı
air velocity
hız
rush
hız
ratio

The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI. - Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.

hız
(Biyokimya) velecity
hız
(Meteoroloji) sayisal
ideal egzoz hızı
(Askeri) ideal exhaust velocity
ilerleme hızı
(Mekanik) feedrate
ilerleme hızı
pace
ilerleme hızı
feed rate
ilerleme hızı
(Askeri) speed of advance
ilerleme hızı
going
iletim hızı
(Bilgisayar,Teknik) transmission speed
ilk hızı
(Avcılık) muzzle velocity
indirme hızı
(Bilgisayar) transfer speed
kare hızı
(Bilgisayar) frame rate
kayma hızı
slip velocity
kayma hızı
(Tıp) shear rate
kayma hızı
(Otomotiv) sliding speed
kaynak hızı
(Bilgisayar) welding speed
kesme hızı
(Mekanik) cutting speed
makine hızı
(Matbaacılık, Basımcılık,Teknik) machine speed
nyquist hızı
(Bilgisayar) nyquist rate
nyquist örnekleme hızı
(Bilgisayar,Teknik) nyquist sampling rate
nüfus artış hızı
(Ticaret) population increase
objektif hızı
(Bilgisayar) shutter speed
okuma hızı
(Bilgisayar,Teknik) reading rate
okuma hızı
(Bilgisayar,Teknik) read rate
perde hızı
(Bilgisayar) shutter speed
rotor hızı
(Tekstil) rotor speed
sapma hızı
(Bilgisayar) warp speed
ses hızı
velocity of sound
ses hızı
acoustic velocity
ses hızı
(Askeri,Teknik) speed of sound
seyreltme hızı
(Gıda) dilution rate
tanıtım hızı
(Bilgisayar) demo speed
tarama hızı
(Askeri) scan rate
tarama hızı
(Askeri) scan speed
tepkime hızı
(Gıda,Kimya,Teknik) reaction rate
tepkime hızı
rate of reaction
transfer hızı
transfer speed
veri hızı
(Bilgisayar) data signalling rate
ölüm hızı
(Çevre) death rate
örnek hızı
(Bilgisayar) sample rate
ıso hızı
(Bilgisayar) iso speed
hız
impetus
hız
celerity
hız
dispatch
hız
swiftness
hız
momentum
alyuvar çökelme hızı {f}
erythrocyte sedimentation rate (f)
ambalman hızı
(Mühendislik) Runaway speed
hız
speeds

This ship can reach extremely high speeds. - Bu gemi, son derece yüksek hızlara ulaşabilir.

The airplane is capable of supersonic speeds. - Uçak sesten hızlı hızlara ulaşabilir.

hız
speeded
absorpsiyon hızı
rate of absorption
akma hızı
rate of creep
aktarma hızı
transfer rate
aktarma hızı
(Bilgisayar) speed of transfer
akış hızı
flow rate, rate of flow
alan hızı
the area per unit time swept by the ray uniting a moving point and a fixed point
alev hızı
flame velocity
alev yayılma hızı
flame speed
anma hızı
rated speed
arama ve kurtarma birliği kara hızı; bölge unsuru; volt
(Askeri) search and rescue unit ground speed; sector pattern; volt
ayrışma hızı
rate of decomposition
baskı hızı
printing speed
başlangıç hızı
initial speed
başlangıç hızı
inital velocity
besleme hızı
rate of feed
beslenme hızı
recharge rate
beslenme hızı eğrisi
recharge rate curve
botun azami hızı ne kadar
What is maximum speed of this boat
boyama hızı
rate of dyeing
bulut hareketi hızı
(Askeri) speed of cloud movement
burun hızı
(Denizbilim) nose velocity
büyüme hızı
growth rate
dalga hızı
wave velocity
delgileme hızı
perforation rate
delik delme hızı
(Bilgisayar,Teknik) perforation rate
delme hızı
drilling rate
devir hızı
(para vb.) turnover
deşarj hızı
discharge rate, rate of discharge
dönme hızı
rotational speed
düzeltme hızı
(Havacılık) erection or slaving rate
düşüş hızı
rate of fall
elektron hızı
(Elektrik, Elektronik,Teknik) electron velocity
emme hızı
suction speed
enerji hızı
(Fizik) velocity of energy
enjeksiyon hızı
rate of injection
erke hızı
(Fizik) velocity of energy
erozyon hızı
rate of erosion
erozyon hızı
scouring velocity
faz hızı
phase velocity
filtre hızı
filter velocity
filtre hızı
(Jeoloji) discharge velocity
filtreleme hızı
fitter velocity
gel-git akıntı hızı
(Askeri) tidal current velocity
geminin hızı
seaway
genel hizmet; genel destek; yer hızı; grup ayıracı
(Askeri) general service; general support; ground speed; group separator
gerilme tatbikat hızı
rate of stress application
gezme hızı
(Denizbilim) cruising speed
grup hızı
group velocity
gönderme hızı
transmission speed
gösterge hava hızı
(Askeri) indicated air speed
gösterge hızı
(Bilgisayar) pointer speed
gösterge hızı
(Havacılık) indicated airspeed
haber hızı
(Bilgisayar) news speed
hareket hızı
running speed
hava hızı
airspeed
hedef düşüş hızı
(Askeri) velocity of target drift
hız
momentum, impetus
hız
speed, velocity " sürat; impetus
hız
quickness
hız
enthusiasm, spiritedness, spirit, vigor, vitality, zest
hız
pelt
hız
bat

The battle quickly became fierce and bloody. - Savaş hızla şiddetli ve kanlı oldu.

hız
raciness
hız
force, strength, power, violence: Rüzgârın hızı kesildi. The wind's died down
hız
tilt
hız
speed, rapidity, velocity
hız
career
hız
haste

The mistake hastened his retirement. - Hata onun emekliliğini hızlandırdı.

Mary hastened back to her room. - Mary hızla odasına geri döndü.

hız
speed , rate
hız
rapidness
hız
lick
hız
rapidity
hız
loudness
hız
range
işleme hızı
running speed
işletim hızı
operating speed
jant hızı
(Otomotiv) rim velocity
jet çıkış hızı
jet exit velocity
kalem hızı
(Bilgisayar) pen speed
kalkınma hızı
rate of growth, growth rate
kalkınma hızı
growth rate
kalkınma hızı
rate of economic development
kalkış hızı
takeoff speed
kalp hızı
(Tıp) heart rate
kanal hızı
(Havacılık) channel rate
karakter hızı
character rate
karma hızı
mixing speed
kaçak hızı
rate of leak
korozyon hızı
corrosion rate
kritik akış hızı
critical flow velocity
kritik açılma hızı
(Havacılık) critical opening speed
kritik kayma hızı
(Askeri) critical shear velocity
kritik rüzgar hızı
critical wind velocity
kritik soğuma hızı
critical cooling rate
kuruma hızı
rate of drying
kurutma hızı
drying rate
kâlp atış hızı
heart rate

What was your heart rate? - Kalp atış hızın neydi?

Mary felt her heart rate increase. - Mary kalp atış hızının arttığını hissetti.

lineer ısı üretim hızı
(Çevre) linear heat generation rate
makine hızı
engine speed
minimum faz hızı
(Askeri) minimum phase velocity
minimum uçuş hızı
(Havacılık) minimum flying speed
modem hızı
(Bilgisayar) modem speed
motor hızı
engine speed
müstakil işletmeler dairesi; özel harekat havacılığı; ilerleme hızı; taarruz dur
(Askeri) separate operating agency; special operations aviation; speed of advance; status of action; sustained operations ashore
nihai eğirme hızı
final spinning speed
nüfus artışı hızı
population growth speed
nüfus artışı hızı
population growth rate
okuma hızı
read rate, reading rate
optimum uçuş hızı
(Havacılık) cruising threshold
ortam geçiş hızı
(Tıp) medium intake rate
ortam hızı
(Bilgisayar) media speed
patlama hızı
(Madencilik) velocity of detonation
piston hızı
piston speed
pompalama hızı
pumping speed
reaksiyon hızı
reaction rate, reaction velocity, rate of reaction
reel ekonomik büyüme hızı
(Ticaret) real economic growth rate
referans hızı
(Havacılık) inertial velocity
rx-hızı
(Bilgisayar) rx-velocity
ry-hızı
(Bilgisayar) ry-velocity
rz-hızı
(Bilgisayar) rz-velocity
rölanti hızı
idling speed
rüzgâr hızı
wind speed
sedimantasyon hızı
sedimentation rate
sedimantasyon hızı
blood sedimentation rate
sekonder atak hızı
(Tıp) secondary attack rate
ses hızı
sound velocity
seyahat hızı
overage travel speed
seyir hızı
running speed
sismik dalga hızı
(Coğrafya) seismic wave velocity
solunum hızı
(Tıp) breathing rate
solunum hızı
(Tıp) breath rate
soğuma hızı
rate of cooling
stok dönüşüm hızı
(Ticaret) sock turnover rate
suverme hızı
quenching rate
süpürme hızı
sweep rate
sürüklenme hızı
drift velocity
süzme hızı
rate of filtration
sızıntı hızı
rate of leak
sızıntı hızı
rate of percolation
tahliye hızı
(Tarım) discharge velocity
taktik atmosferik bilgi özeti; gerçek hava hızı
(Askeri) tactical atmospheric summary; true air speed
tanecik hızı
particle velocity
التركية - التركية

تعريف hızı في التركية التركية القاموس.

Beaufort rüzgar hızı Skalası
(Meteoroloji) Amiral Beaufort tarafından icat edilen, sıfırdan (sakin hava-calm) başlayarak 12'ye kadar (kasırga-hurricane) derecelenmiş ve rüzgar hızlarını gösteren, milletlerarası ölçü vasıtası olarak kabul edilmiş ölçek
Beaufort rüzgar hızı ölçeği
(Meteoroloji) Amiral Beaufort tarafından icat edilen, sıfırdan (sakin hava-calm) başlayarak 12'ye kadar (kasırga-hurricane) derecelenmiş ve rüzgar hızlarını gösteren, milletlerarası ölçü vasıtası olarak kabul edilmiş ölçek
HIZ
(Osmanlı Dönemi) Sür'at, çabukluk.* Gayret, şevk
HIZ
(Osmanlı Dönemi) Fiz: Alınan yolun zamana oranı
Hız
şiddet
alan hızı
Hareket eden bir cismi, duran bir noktaya birleştiren doğru parçasının birim zamanda taradığı alan
büyüme hızı
İş gücü, doğal kaynaklar ve donanım gibi temel değişkenlerin bir arada yoğrulması sonunda bir önceki yıla oranla adam başına düşen reel gelir artış hızı
dalga hızı
Dalga boyunun dalga periyoduna oranı
hız
Bir hareketten doğan güç, şiddet: "Yağmur şimdi hızını daha da arttırmıştı."- H. Taner. Çaba, güç, gayret, takat
hız
Çabukluk, sürat
hız
Çabukluk, sür'at
hız
Çaba, güç, gayret, takat
hız
Alınan yolun harcanan zamana oranı, sür'at
hız
Bir hareketten doğan güç, şiddet
hız
Alınan yolun harcanan zamana oranı, sürat: "Hikâyede baştan sona kadar hareket ve hız olmalıdır."- F. R. Atay
hız
(Osmanlı Dönemi) sürat
kalkınma hızı
Belirli iki tarih arasında ekonomide büyüme veya gelişme durumu
yayılma hızı
Yayılma işleminin gerçekleştiği zaman birimi
ışık hızı
Işığın bir saniyede aldığı yol
hızı
المفضلات