Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them.
- Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.
There is honor among thieves.
- Hırsızlar arasında onur vardır.
When Tom leaves at night, he turns on the burglar alarm.
- Tom gece gittiğinde hırsız alarmını açar.
A burglar broke into the house.
- Eve bir hırsız girdi.
It was proved that he was a thief.
- Onun bir hırsız olduğu ispatlandı.
They tied the thief to the tree.
- Onlar hırsızı ağaca bağladılar.
The police seized the robber by the neck.
- Polis hırsızı yakasından yakaladı.
Tom and Mary are playing cops and robbers.
- Tom ve Mary hırsız polis oyunu oynuyorlar.
Have you ever heard the saying: Lying leads to thieving?
- Sen hiç yalan söyleme hırsızlığa götürür sözünü duydun mu?
The cat burglar must have entered the mansion from the roof.
- Kedi hırsız köşke çatıdan girmiş olmalı.