He is selfish and greedy.
- O bencil ve hırslıdır.
The earth can satisfy our needs but not our greed.
- Dünya ihtiyaçlarımızı tatmin edebilir ancak hırsımızı değil.
She is very intelligent and passionate.
- O çok zeki ve hırslı.
I'm passionate about my job.
- Ben işim hakkında hırslıyım.
He fell a victim to his own ambition.
- Kendi hırsının kurbanı oldu.
Mary wanted to marry a man with ambition.
- Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.
She is an avid reader.
- O hırslı bir okuyucu.
Tom is an avid tennis player.
- Tom hırslı bir tenis oyuncusu.