On entering the bedroom, she started sobbing.
- Yatak odasına girerken, hıçkırmaya başladı.
I wish I could stop hiccuping.
- Keşke hıçkırmayı durdurabilsem.
Tom couldn't stop hiccuping.
- Tom hıçkırmayı durduramadı.
I could hear her sobbing in her bedroom.
- Onun kendi yatak odasında hıçkırarak ağladığını duyabiliyordum.
The girl who'd got lost sobbed as she said her name.
- Kaybolan kız adını söylerken hıçkırarak ağladı.
I can't stop hiccuping.
- Hıçkırığı durduramıyorum.
What should I do to stop hiccups?
- Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?
What should I do to stop hiccoughs?
- Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?
She won't stop sobbing.
- O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.
I could hear her sobbing in her bedroom.
- Onun kendi yatak odasında hıçkırarak ağladığını duyabiliyordum.