I found that there was a little girl sobbing.
- Orada hıçkırarak ağlamakta olan bir kız çocuğuna rastladım.
Tom could hear Mary sobbing in the next room.
- Tom Mary'nin bitişik odada hıçkırarak ağladığını duyabiliyordu.
I found that there was a little girl sobbing.
- Orada hıçkırarak ağlamakta olan bir kız çocuğuna rastladım.
She won't stop sobbing.
- O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.
The girl who'd got lost sobbed as she said her name.
- Kaybolan kız adını söylerken hıçkırarak ağladı.
She won't stop sobbing.
- O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.
My hiccups won't stop at all.
- Hıçkırıklarım hiç bitmeyecek.
Imagine that you started to hiccup and couldn't stop.
- Hıçkırmaya başladığını ve onu durduramadığını hayal et.
What should I do to stop hiccoughs?
- Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?
She won't stop sobbing.
- O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.
I could hear her sobbing in her bedroom.
- Onun kendi yatak odasında hıçkırarak ağladığını duyabiliyordum.