Mr. Wilson is proud of his house.
- Bay Wilson eviyle gurur duymaktadır.
She is proud of her students.
- O, öğrencileriyle gurur duymaktadır.
He's every reason to be proud of his son.
- Oğluyla gurur duymak için her türlü nedeni var.
He's every reason to be proud of his son.
- Oğluyla gurur duymak için her türlü nedeni var.
He takes pride in his work.
- O işinden gurur duymaktadır.
He's every reason to be proud of his son.
- Oğluyla gurur duymak için her türlü nedeni var.
She takes pride in her high school.
- O, lisesi ile gurur duyuyor.
I live in Belarus and I take pride in this fact.
- Beyaz Rusya'da yaşıyorum ve bu durumdan gurur duyuyorum.
Well done! Your parents must be proud of you.
- Helal olsun sana! Ailen seninle gurur duyuyor olmalı.
I want you to be proud of me.
- Ben bana gurur duyulmasını istiyorum.