gurur duymak

listen to the pronunciation of gurur duymak
التركية - الإنجليزية
proud of

Keiko is proud of her family. - Keiko ailesiyle gurur duymaktadır.

She is proud of her students. - O, öğrencileriyle gurur duymaktadır.

to be proud of

He's every reason to be proud of his son. - Oğluyla gurur duymak için her türlü nedeni var.

plume on
be proud

He's every reason to be proud of his son. - Oğluyla gurur duymak için her türlü nedeni var.

(Konuşma Dili) hold one's head up
pride

He takes pride in his work. - O işinden gurur duymaktadır.

pride oneself on
swell
be elated
glory
1. to feel proud of, take pride in. 2. to feel honored
take a pride in
pride oneself
be proud of

He's every reason to be proud of his son. - Oğluyla gurur duymak için her türlü nedeni var.

take pride in
to be proud of, to take pride (in)
glad about
gurur duy
{f} pride

Many parents take pride in their children. - Birçok anne-baba çocuklarıyla gurur duyuyor.

She takes pride in her high school. - O, lisesi ile gurur duyuyor.

gurur duy
plume on
gurur duy
be proud
gurur duy
be proud of

Tom must be proud of himself. - Tom kendisiyle gurur duymalı.

I want you to be proud of me. - Ben bana gurur duyulmasını istiyorum.

gurur duy
plumeon
yapmaktan gurur duymak
be proud to do
gurur duymak
المفضلات