He prided himself on his punctuality.
- O, dakikliği üzerine kendisiyle gurur duydu.
We took pride in our strength.
- Gücümüzle gurur duyduk.
Many parents take pride in their children.
- Birçok anne-baba çocuklarıyla gurur duyuyor.
Tom must be proud of himself.
- Tom kendisiyle gurur duymalı.
He may well be proud of his daughter.
- O kızı ile gurur duyabilir.