Benim dişetim kanıyor.
- I have bleeding gums.
Tom'un ayakkabısının altında sıkışmış biraz sakız var.
- Tom got some chewing gum stuck on the bottom of his shoe.
Sakız tadını kaybetti.
- The gum has lost its taste.
Tom'un ayakkabısının altında sıkışmış biraz sakız var.
- Tom got some chewing gum stuck on the bottom of his shoe.
Sakız ayakkabımın tabanına yapıştı.
- Gum got stuck to the bottom of my shoe.
Tom'u her gördüğümde sakız çiğniyor.
- Every time I see Tom, he's chewing gum.
Mary Tom'a bir sakız önerdi, o onu kabul etti.
- Mary offered Tom a chewing gum, which he accepted.
Do you have a gum I could have?.
Those whose smiles are more Mister Ed than Miss America have a new hope: the gum lift.
... we chewed bubble gum in the video. ...
... And he said, "Bazooka Gum." I said, "What do you mean, ...