O, saraya kadar bana rehberlik yaptı.
- She guided me to the palace.
Arkadaşım rehberimiz olacak.
- My friend will be our guide.
Kılavuz mümkün olduğu kadar erken işe koyulsak iyi olur dedi.
- The guide said that we had better set out as soon as possible.
Ben sizin için bir kılavuz olarak hareket edeceğim.
- I'll act as a guide for you.
Burada çok katı yönetmeliklerimiz var.
- We have very strict guidelines here.