Mary'yle yaşlanmak istiyorum.
- I want to grow old with Mary.
Yaşlanmak istemiyorlar.
- They don't want to grow old.
O, asla yaşlanıyor gibi görünmüyor.
- He never seems to grow older.
Biz yaşlandıkça, hafızamız zayıflar.
- As we grow older, our memory becomes weaker.