grouping of all property of a person

listen to the pronunciation of grouping of all property of a person
الإنجليزية - التركية
Bir kişinin tüm mal gruplama
estate
{i} malikâne
estate
arsa
estate
(Ticaret) taşınmazlar
estate
(Kanun) bırakıt
estate
(Ticaret) mülk geliri
estate
(Ticaret) mal varlığı

Mal varlığınının bir kısmını oğlu Robert'a bıraktı. - He settled part of his estate on his son Robert.

Mal varlığınının bir kısmını oğlu Robert'a bıraktı. - He left part of his estate to his son Robert.

estate
mülk

Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı. - Tom donated his estate to create a wildlife sanctuary.

O, mülküne varis olarak sahip oldu. - He succeeded to his estate.

estate
ölen kimseden kalan mal varlığı
estate
arazi

Tom amcasının arazisini miras olarak aldı. - Tom inherited his uncle's estate.

estate
emlak
estate
(isim) mülk, emlâk, malikâne, arazi, varlık, miras, aşama, sınıf, durum, hal
estate
{i} hal
estate
{i} miras

Altmış yaşındaki teyzem büyük miras aldı. - My sixty-year-old aunt inherited the huge estate.

Edward amcasının menkulünü miras olarak aldı. - Edward inherited his uncle's estate.

estate
{i} varlık
estate
itibar
estate
yüksek mertebe
estate
konak
estate
{i} huk. tereke, bırakıt
الإنجليزية - الإنجليزية
estate
grouping of all property of a person

    الواصلة

    group·ing of all prop·er·ty of a per·son

    التركية النطق

    grupîng ıv ôl präpırti ıv ı pırsın

    النطق

    /ˈgro͞opəɴɢ əv ˈôl ˈpräpərtē əv ə ˈpərsən/ /ˈɡruːpɪŋ əv ˈɔːl ˈprɑːpɜrtiː əv ə ˈpɜrsən/
المفضلات