Karabiber değirmenini bana uzat.
- Pass me the pepper grinder.
Ben yeni dokuma tezgahımı denedikten sonra, yatağımı yaptım ve kahve değirmenini tamir ettim.
- After I tried out my new loom, I made my bed and repaired the coffee grinder.
Parmaklarını kıyma makinesine koyma!
- Don't put your fingers in the meat grinder!
I am going to the deli to get a grinder for lunch.