grevci

listen to the pronunciation of grevci
التركية - الإنجليزية
striker
striker, worker on strike
turnout
grev
strike

The mail is delayed because of the strike. - Posta grev yüzünden ertelendi.

The strike affected the nation's economy. - Grev ülkenin ekonomisini etkiledi.

grev
turnout
grev
stoppage
grev
walkout

The railroad workers are going on walkout tomorrow. - Demiryolu işçileri yarın greve gidiyorlar.

Grev
strike of
grev
on strike

The bus drivers are on strike today. - Otobüs sürücüleri bugün grevde.

The workers went on strike. - İşçiler greve gittiler.

grev
strike for
grev
industrial action
التركية - التركية
İş bırakımı yapan kimse, iş bırakımcı
GREV
(Osmanlı Dönemi) İşçilerin isteklerini işverene kabul ettirmek için, işlerini hep birlikte bırakmaları
grev
İş bırakımı
grev
İş bırakımı: "Başka bir gidişinde Cenova'da dok işçileri grevdeydi."- N. Cumalı
grevci
المفضلات