great in quantity; long in duration; as, much rain has fallen; much time

listen to the pronunciation of great in quantity; long in duration; as, much rain has fallen; much time
الإنجليزية - التركية

تعريف great in quantity; long in duration; as, much rain has fallen; much time في الإنجليزية التركية القاموس.

much
çok

Ben görünce çok korktum. - I was much frightened at the sight.

Çok fazla yersen şişmanlarsın. - If you eat too much you will become fat.

much
{i} çok şey

Biz ondan çok şey bekliyoruz. - We expect much of him.

Tom'un zebralarla ilgili çok şey bildiğine dair bir fikrim yoktu. - I had no idea that Tom knew so much about zebras.

much
fazlaca
much
pek

Senin ve benim aramda, Tom'un fikri pek ilgimi çekmiyor. - Between you and me, Tom's idea doesn't appeal to me very much.

Tom ve Mary'nin pek çok ortak şeyleri yoktur. - Tom and Mary don't have much in common.

much
belirli bir miktar
much
aşağı yukarı

Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar? - About how much would it cost to have this chair repaired?

Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır? - How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?

much
ziyade
much
köp

Onun köpeği uysal olduğu kadar çok sadık değildir. - Her dog is not so much faithful as tame.

Ben köpekleri çok severim. - I like dogs very much.

much
hemen hemen

Hasta dünkü durumuyla hemen hemen aynı. - The patient is much the same as yesterday.

Bilmen gereken her şey hemen hemen bu. - That's pretty much everything you need to know.

much
klymet vermek
much
{s} çok, epey, hayli, pek: I'm feeling much
much
çokça
much
önemli şey
much
make much of çok önem vermek
much
(sıfat) çok, fazla, hayli
much
fazla derecede
much
çok miktarda şey
much
büyük kısım
الإنجليزية - الإنجليزية
much
great in quantity; long in duration; as, much rain has fallen; much time
المفضلات