Nasıl oluyor da Japon tarihi hakkında o kadar çok şey biliyorsun?
- How come you know so much about Japanese history?
O kadar fazla ödemeye param yetmez.
- I cannot afford to pay so much.
Diğerlerine çok fazla bağımlı olmamalısın.
- You must not depend so much on others.
Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.
- He hurt his arm lifting so much weight.
O kadar çok sigara içmesen iyi olur.
- You had better not smoke so much.
Nasıl oluyor da Japon tarihi hakkında o kadar çok şey biliyorsun?
- How come you know so much about Japanese history?
Kuniko hayatında daha önce hiç bu kadar çok içmedi.
- Kuniko has never drunk so much before in her life.
Keşke bu kadar çok sigara içmesen.
- I wish you wouldn't smoke so much.
There has been so much snow, I can't open the door.