Tom bir bağımsız yazar.
- Tom is a freelance writer.
Hiç kimse gerçekten özgür değildir, çünkü bağımsızlıklarının kölesi olan insanlar var.
- Nobody is truly free, because there are people who are slaves of their independence.
Bu sandalyeyi bedavaya aldık.
- We got this chair free.
Bedavaya bir dil öğrenin.
- Learn a language for free.
Onu neredeyse beleşe aldım.
- I got it practically for free.
Beleşe bir dil öğrenin.
- Learn a language for free.
Batı Berlin Sovyet kontrolünden muaf kalacaktı.
- West Berlin would remain free of Soviet control.
Bu eşyalar vergiden muaf.
- These goods are free of tax.
Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.
- Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.
Sığırlarının serbestçe başıboş gezinmelerine izin vermemeleri teşvik edildi.
- They were encouraged not to let their cattle roam freely.