Tom dedesi ve ninesiyle Fransızca konuşur.
- Tom speaks French to his grandparents.
Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor.
- That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.
Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir.
- Sometimes, Grandma is more dangerous than the KGB.
Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.
- Tom and his grandmother went to the bookstore.