Benim babaannem çay törenlerini seviyor.
- My paternal grandmother enjoys tea ceremonies.
Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı.
- Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.
Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.
- My grandmother's death was a big shock.
Haftada iki kez anneannemi ziyaret ederim.
- I visit my grandmother twice a week.
Büyük annem giysiler örmeyi seviyor.
- My grandmother likes to weave things.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
- When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de.
- My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.
Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi.
- My grandmother gave me more than I wanted.
Ninem bu sabah mektubu yolladı.
- My grandmother posted the letter this morning.
Bugün ninemin doğum günü.
- Today's my grandmother's birthday.
My grandma texts faster than you.
- My grandmother texts faster than you.