Hayatta ne kadar acı çekersen, o kadar merhametli olursun.
- The more you suffer in life, the more compassionate you become.
Bu çok merhametli değil.
- That's not very compassionate.
Tom yenilgide zarifti.
- Tom was gracious in defeat.
Bu sizin için doğal olmayabilir, ama en azından biraz daha zarif olmaya çalışın.
- It may not be natural for you, but at least try to be a little more gracious.
Kraliçe bizi davet etmek için yeterince nazikti.
- The queen was gracious enough to invite us.
O, son derece nazik bir komşudur.
- She is a most gracious neighbor.
Merhametliliğini ve kendi adıma çabalarını takdir ediyorum.
- I appreciate your graciousness and efforts on my behalf.
... And she always taught me to be very gracious. ...
... more of a gracious, humbling moment. ...