Anneme güle güle demedim.
- I didn't say goodbye to my mom.
Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna!
- Goodbye! When you have more time, come back and play!
Hoşçakal demek için anneme telefon ettim.
- I phoned my mom to say goodbye.
Tom hoşçakal demeden gitti.
- Tom left without saying goodbye.
Tom Mary'ye hoşça kal dedi.
- Tom said goodbye to Mary.
Hoşça kal demek için geldim.
- I've come to say goodbye.
Tom Mary'ye elveda öpücüğü kondurdu.
- Tom kissed Mary goodbye.
Git ve o ayrılmadan önce ona elveda de.
- Go and say goodbye to him before he leaves.
Good by penzu.
Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna!
- Goodbye! When you have more time, come back and play!
Güle güle ve iyi şanslar.
- Goodbye and good luck.
Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna!
- Goodbye! When you have more time, come back and play!
Güle güle bile demedin.
- You didn't even say goodbye.
Veda etmek istiyorum.
- I want to say goodbye.
Tom'a veda etmeye gideceğim.
- I'm going to go say goodbye to Tom.
John gave Rebecca a goodbye to wish her luck on her holiday.
Right, I'm off. Toodle pip!.
... were going to say goodbye to him at the hospice. ...
... SAY GOODBYE TO YOUR DOJO, JACK. ...