going in; arriving; insertion

listen to the pronunciation of going in; arriving; insertion
الإنجليزية - التركية

تعريف going in; arriving; insertion في الإنجليزية التركية القاموس.

entering
{i} girme

Bir üniversiteye girme hayatımın amacı değil. - Entering a university is not the purpose of my life.

Efsaneye göre bu ormanda bir zamanlar hayalatler varmış, o yüzden de insanlar girmezlermiş. - According to legend, those woods used to be haunted, so people would avoid entering.

entering
giriş

Buraya girişiniz yasaklandı. - You are banned from entering this place.

entering
(isim) girme
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} entering
going in; arriving; insertion
المفضلات