go to the polls

listen to the pronunciation of go to the polls
الإنجليزية - التركية

تعريف go to the polls في الإنجليزية التركية القاموس.

vote
{f} oy kullanmak

Oy kullanmak için yeterince yaşlı değil misin? - Aren't you old enough to vote?

Tom, Mary'nin oy kullanmak için çok genç olduğunu söyledi. - Tom said Mary was too young to vote.

vote
{f} oy vermek

O, oy vermek için yeterince yaşlı değil. - He is not old enough to vote.

Tom oy vermek için yeterince yaşlıdır. - Tom is old enough to vote.

vote
{f} oylamak
vote
oy
vote
{f} oylayarak kararlaştırmak
vote
{i} oylama

Delegeler onu ilk oylamada seçti. - The delegates elected him on the first vote.

Kurultay tekrar oylama yaptı. - The convention voted again.

vote
önermek
vote
bildirmek
vote
(the ile) oy hakkı
go to polls
(deyim) oy vermek
go to the poll
seçime gitmek
vote
{i} seçim sonucu

Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu. - It was clear to everyone that the vote would be close.

vote
{i} oy hakkı

Her eyaletin, sadece bir oy hakkı vardı. - Each state had just one vote.

İsviçre'deki kadınların 1970'lere kadar oy hakkına sahip olmadıklarına inanabilir misiniz? - Can you believe that women in Switzerland didn't receive the right to vote until the 1970's?

vote
{i} önerme
vote
(isim) oy, oylama, oylanan şey, seçim sonucu, karar, önerme
vote
{i} oy, rey
vote
{f} oy vermek: Everyone is obliged to vote in these elections. Bu seçimlerde herkes oy vermek zorunda
vote
{i} karar

Kazanana karar vermek için oy kullanacağız. - We will vote to decide the winner.

Hızlı bir karar için endişeli olduğundan, başkan bir oy için çağrıda bulundu. - Anxious for a quick decision, the chairman called for a vote.

الإنجليزية - الإنجليزية
To vote
vote
go to the polls

    التركية النطق

    gō tı dhi pōlz

    النطق

    /ˈgō tə ᴛʜē ˈpōlz/ /ˈɡoʊ tə ðiː ˈpoʊlz/
المفضلات