Tom şu anda yatmak istemiyor.
- Tom doesn't want to go to bed right now.
Ben yatmak istemiyorum.
- I don't want to go to bed.
Birisi kapıyı çaldığında o yatmaya gitmek üzereydi.
- She was about to go to bed when someone knocked on the door.
Yatmaya gitmek için çok erken.
- It's too early to go to bed.
Genellikle ne zaman yatarsın?
- What time do you usually go to bed?
Genellikle ne zaman yatarsın?
- When do you usually go to bed?
After the party, she's hoping to go to bed with Sonya.
It's been a long day - I think I'll just go to bed.