Tom detaylara girmek istemedi.
- Tom didn't want to go into details.
O arabaya girmek istedi.
- She wanted to go into the carriage.
Sistem kısa bir süre içinde hizmete girecek.
- The system will go into operation in a short time.
Beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.
- I saw him go into the toilet a few minutes ago.