Üzgünüm hanımefendi, bir sorun var mı?
- I'm sorry ma'am, is there a problem?
Bu doğru mu, hanımefendi?
- Is that correct, ma'am?
Holmes neşeyle Günaydın hanımefendi dedi.
- Good-morning, madam, said Holmes cheerily.
Affedersiniz hanımefendi, önünüzde böyle ağlıyor olmaktan utandım ama gözyaşlarıma hakim olamıyorum.
- Pardon me, madam, I'm ashamed to be crying like this in front of you, but I can't hold my tears.
Burada bir bayan var.
- There is a madam here.
Üzgünüm bayan. Bir hata olmalı.
- I'm sorry, madam. There must be some mistake.
Şiparişinizi alabilir miyim, madam?
- Can I take your order, ma'am?
Size yardımcı olabilir miyim, madam?
- May I help you ma'am?