Tüm insanlar doğuştan eşittir.
- Alle Menschen sind von Geburt an gleichberechtigt.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
- We ate a hasty meal and left immediately.
Ben hemen bir doktor görmeliyim.
- I need to see a doctor immediately.
Yangın derhal söndürüldü.
- The fire was put out immediately.
Delegeler derhal oylarını kullandılar.
- The delegates voted immediately.
Burada sana acilen ihtiyacımız var.
- You're needed here immediately.
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
- I hope you will correct the situation immediately.
Derhal hazır olacağım.
- I'll be ready in a jiffy.
It will be over in a moment.
- Es ist gleich vorbei.
I'll get to that in a moment.
- Dazu komme ich gleich.