Tüm insanlar doğuştan eşittir.
- Alle Menschen sind von Geburt an gleichberechtigt.
Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.
- Search and rescue operations began immediately.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
- We ate a hasty meal and left immediately.
Delegeler derhal oylarını kullandılar.
- The delegates voted immediately.
Yaşlı adama bir araba çarptı ve derhal hastaneye götürüldü.
- The old man was hit by a car and was immediately taken to the hospital.
Burada sana acilen ihtiyacımız var.
- You're needed here immediately.
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
- I hope you will correct the situation immediately.
Derhal hazır olacağım.
- I'll be ready in a jiffy.
I'll get to that in a moment.
- Dazu komme ich gleich.
It will be over in a moment.
- Es ist gleich vorbei.