glaubhaft

listen to the pronunciation of glaubhaft
ألمانية - التركية
inanılır, inanılacak
glaubhaft gemacht
inandırıcı yapılmış, inandırıcı hale getirilmiş
الإنجليزية - التركية

تعريف glaubhaft في الإنجليزية التركية القاموس.

feasible
{s} uygulanabilir

Tom Mary'nin planının uygulanabilir olduğunu düşünmüyor. - Tom doesn't think Mary's plan is feasible.

Bu plan uygulanabilir mi? - Is this plan feasible?

feasible
{s} yapılabilir
feasible
{s} mümkün

İlk bakışta, Tom'un önerisi mümkün görünüyordu. - At first blush, Tom's suggestion seemed feasible.

Onun planının gerçekleşmesi çok zor görünüyordu, ama çok geçmeden gerçekleşmesinin mümkün olduğu anlaşıldı. - His plan seemed to be too difficult, but before long it proved to be feasible.

believable
(sıfat) inanılır
believable
inanılabilir

Bu inanılabilir bir hikaye değil. - This isn't a believable story.

believably
inandırıcı şekilde
feasible
muhtemel
feasible
gerçekleştirilebilir
feasible
olası
feasible
mantıklı
believable
inanılır

Leyla'nın hikayesi inanılırdır. - Layla's story is believable.

Hikayesi kulağa inanılır geliyor. - His story sounds believable.

feasible
feasibility study ön hazırlık çalışması
feasible
feasibly mümkün olacak su
feasible
tatbik kabiliyeti
feasible
ity uygulama imkanı
feasible
(Askeri) OLURLU