Size memnuniyetle yardımcı olurum.
- I will gladly help you.
Tom Mary'nin hediyesini memnuniyetle kabul etti.
- Tom gladly accepted Mary's gift.
Seninle seve seve plaja giderdim ama bugün vaktim yok.
- I would gladly go to the beach with you, but I don't have the time today.
Ben size seve seve yardımcı olacaktım, sadece şimdi çok meşgulüm.
- I would gladly help you, only I am too busy now.
Lise sırasında hoşnutlukla yurt dışına gitmek isterdim ama ebeveynlerim gitmemi istemezdi.
- I would have gladly gone abroad during high school, but my parents didn't want me to.
İyi çocuklar okula sevinçle giderler.
- Good boys go gladly to school.
Yardım edersen memnun olurum.
- I'll be glad if you will help me.
Seninle tanıştığıma memnun oldum.
- I'm so glad I met you.
Ben senin hoşnut olmandan memnunum.
- I'm glad you're pleased.
Sadece ,sana yardım etmekten çok hoşnut olacak.
- He will be only too glad to help you.
Tom bir yıldan daha fazla Boston'da yaşamak zorunda olmadığı için mutluydu.
- Tom was glad he didn't have to live in Boston for more than a year.
Ben size yardımcı olmaktan mutlu olurum.
- I will be glad to help you.
O bize yardım etmek için sadece çok sevinçliydi.
- She was only too glad to help us.
God that glads the lover's heart,.
He was, I believe, not in the least an ill-natured man: very much the opposite, I should say; but he would not suffer fools gladly.