The murder remains a mystery.
- Cinayet gizem olarak kalır.
Today, we are going to unravel the mystery of the English subjunctive.
- Bugün, İngilizce dilek kipinin gizemini çözeceğiz.
Russia is a riddle wrapped in a mystery inside an enigma.
- Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.
He couldn't think where to hide it.
- Onu nereye gizleyeceğini düşünemedi.
I shall hide the key so that you cannot open the suitcase.
- Bavulu açamayasın diye anahtarı gizleyeceğim.
The money was hidden beneath the floorboards.
- Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
The cat lay hidden in the bushes.
- Kedi çalıların içinde gizlenmiş yatıyordu.
Tom isn't very good at concealing his feelings.
- Tom hislerini gizlemede çok iyi değildir.
We can normally conceal our thoughts from others.
- Biz normalde düşüncelerimizi başkalarından gizleyebiliriz.
The thief disguised himself as an old lady.
- Hırsız yaşlı bir kadın olarak kendini gizledi.
Tom disguised himself as a priest.
- Tom bir rahip olarak kendini gizledi.
The secret service guards him against attack.
- Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.
- Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
Tom isn't very good at concealing the way he really feels.
- Tom gerçekten hissettiği şekli gizlemede çok iyi değildir.
Tom has done a pretty good job concealing his dissatisfaction.
- Tom memnuniyetsizliğini gizleyen oldukça iyi bir iş yaptı.
Tom concealed his anger from Mary.
- Tom öfkesini Mary'den gizledi.
Tom concealed the fact that he had been in prison.
- Tom hapiste olduğu gerçeğini gizledi.
She disguised herself as him.
- O, kendini o olarak gizledi.
Tom disguised himself as a priest.
- Tom bir rahip olarak kendini gizledi.