التركية - الإنجليزية
تعريف gizem في التركية الإنجليزية القاموس.
- {i} mystery
Has anybody solved this mystery?
-Bu gizemi çözen biri oldu mu?
He had no difficulty explaining the mystery.
-O, gizemi açıklamada zorluk çekmedi.
- mystery sır
- arcanum
- cabala
- arcana
- secret
The secret will remain a secret.
-Gizem bir sır olarak kalacak.
Tom was always very secretive.
-Tom her zaman çok gizemliydi.
- cabbala
- enigma
Russia is a riddle wrapped in a mystery inside an enigma.
-Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.
What she said was an enigma to me.
-Onun söylediği benim için bir gizemdi.
- mistery
- gizem ve mucize-oyunları
- mysteries and miracle-plays
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف gizem في التركية التركية القاموس.
- Sır, gizli tutulan şey
- Açıklanamayan ya da çözülemeyen şey
- (Adlar, İsimler) Aklın erişemediği, açıklanmayan veya çözülemeyen şey, sır
- gizem girişmen
- Engelliler olimpiyatlarında şampiyon olan ilk Türk bayan sporcu
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - التركية
تعريف gizem في الإنجليزية التركية القاموس.
- musterion
Yunanca kökenli bir kelimedir.