giyinmemiş

listen to the pronunciation of giyinmemiş
التركية - الإنجليزية
unclad
Without clothing or other covering
having removed clothing
{s} naked, not dressed
giyin
{f} dressed

She is always neatly dressed. - O her zaman temiz giyinir.

She dressed up for the party. - O, parti için giyindi.

giyin
got dressed

Tom got out of bed and got dressed. - Tom yataktan çıktı ve giyindi.

He got dressed and went outside. - O giyindi ve dışarı çıktı.

giyin
{f} dress

She was dressed all in black. - O tümüyle siyah giyindi.

She is always neatly dressed. - O her zaman temiz giyinir.

giyin
{f} dressing

Have you finished dressing? - Giyinmeyi bitirdin mi?

Tom went into his dressing room. - Tom giyinme odasına gitti.

giyin
get dressed

Get dressed and come downstairs. - Giyin ve aşağıya gel.

Tom helped his son get dressed. - Tom oğlunun giyinmesine yardımcı oldu.

giyin
attire

Sami was dressed in cowboy attire. - Sami kovboy kıyafeti giyindi.

giyinmemiş
المفضلات