Put the kid into these clothes.
- Çocuğa bu kıyafetleri giydir.
They dressed Vassili in fine clothes and next day he was married to Anastasia.
- Vassili'ye güzel kıyafetler giydirdiler ve o ertesi gün Anastasia ile evlendi.
Tom wore a new coat to school today.
- Tom bugün okula giderken yeni bir ceket giydi.
She wore a green dress.
- Yeşil bir elbise giydi.
Tom realized right away that he should have worn a heavier coat.
- Tom daha kalın bir palto giymesi gerektiğini hemen fark etti.
I've worn holes in my socks.
- Delik çoraplarımı giydim.
Tom didn't have on his shoes.
- Tom ayakkabılarını giymemişti.
Why do you have only one glove on?
- Neden sadece bir eldiven giyiyorsun?
He put on his sweater wrong side out.
- O kazağını ters yüz giydi.
Tom took off his clothes and put on his pajamas.
- Tom elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.
She was wearing dark brown shoes.
- O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.
Who's wearing the blue T-shirt?
- Mavi tişörtü kim giyer?