الإنجليزية - التركية
تعريف giving way under pressure في الإنجليزية التركية القاموس.
- soft
- yumuşak
O, yumuşak bir sesle konuştu.
-She spoke with a soft voice.
Ayakkabılar, deriye benzeyen yumuşak bir malzemeden yapıldı.
-The shoes were made of some soft stuff that looked like leather.
- soft
- yumuşakça
Leyla, Sami'yi yumuşakça ağzından öptü.
-Layla kissed Sami softly on the mouth.
Tom Mary ile yumuşakça Fransızca konuştu.
-Tom spoke softly to Mary in French.
- soft
- saf
- soft
- hatları net görünmeyen
- soft
- formunda olmayan
- soft
- gönül okşayıcı (söz)
- soft
- az zararlı
- soft
- sert olmayan
- soft
- yıkamaya elverişli
- soft
- kolay
- soft
- sevecen
- soft
- yumuşaklık
O yumuşaklık hissi veriyor.
-It is soft to the touch.
- soft
- ahmak
- soft
- {s} belli belirsiz
- soft
- {s} müşfik
- soft
- {s} alkolsüz
Alkolsüz içkim nerede?
-Where is my soft drink?
O, zayıflamak için alkolsüz içecekler yerine su içmeye karar verdi.
-She decided to drink water instead of soft drinks in order to lose weight.
- soft
- {s} fazla parlak olmayan (ışık)
- soft
- kafasız
- soft
- {s} sulu
- soft
- ahmak kim
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف giving way under pressure في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- soft
giving way under pressure
الواصلة
gi·ving way un·der pres·sureالتركية النطق
gîvîng wey ʌndır preşırالنطق
/ˈgəvəɴɢ ˈwā ˈəndər ˈpresʜər/ /ˈɡɪvɪŋ ˈweɪ ˈʌndɜr ˈprɛʃɜr/
Resimler
السابق
المفضلات