Güzel bir gündü ama parkta çok az kişi vardı.
- It was a pleasant day, but there were few people in the park.
Dün gece güzel bir rüya gördüm.
- I had a pleasant dream last night.
Seni burada görmek ne hoş sürpriz!
- What a pleasant surprise to see you here!
Bana karşı çok naziktin, ve ben gerçekten hoş bir yolculuk yaptım. Çok teşekkür ederim.
- You were so nice to me, and I had a really pleasant trip. Thanks so much.
O çok keyifli görünüyor.
- He seems very pleasant.
Mike'ın Yumi ile konuşması keyifliydi.
- It was pleasant for Mike to talk to Yumi.