gitmiş

listen to the pronunciation of gitmiş
التركية - الإنجليزية
gone

He may have gone home by another way. - O, başka bir şekilde eve gitmiş olabilir.

He regarded the money as gone. - O, paraya gitmiş gözüyle baktı.

withdrawn
be gone

The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone. - Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan,tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların yüzde sekseni gitmiş olabilir.

By the time you get back, I'll be gone. - Sen geri dönünceye kadar, ben gitmiş olacağım.

off

Where on earth can he have gone off to at this time of day? - Allah aşkına o, günün bu saatinde nereye gitmiş olabilir.

git
go
git
{f} going

Before going to study in Paris, I have to brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

Before going to work in Paris I must freshen up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

git
{f} gone

Mr White has gone to Canada. - Bay White Kanada'ya gitti.

She may have gone out to do some shopping. - O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.

git
(Meteoroloji) met

I went to Kobe, where I first met her. - Onunla ilk tanıştığımız yer olan Kobe'ye gittim.

When I went to Tokyo, I met him. - Ben Tokyo'ya gittiğim zaman ona rastladım.

git
ebb
git
get along with

I just can't get along with him. - Onunla anlaşamadım gitti.

git
went

We went to London last year. - Geçen yıl Londra'ya gittik.

Do you know where your dad went? - Babanın nereye gittiğini biliyor musun?

git
going to

Before going to work in Paris, I have to brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

Before going to work in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

git
go#to
git
türkçeyi ingilizceye çevir
küçülmeye gitmiş
downsized
GiT
goto
ahı gitmiş vahı kalmış
clapped out
aklı başından gitmiş
infatuated
dalıp gitmiş
faraway
dalıp gitmiş
self absorbed
dalıp gitmiş
ruminant
dalıp gitmiş
far off
git
go to

It will not make much difference whether you go today or tomorrow. - Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.

I want to go to London. - Londra'ya gitmek isterim.

iz bırakmadan gitmiş
clean gone
kurban gitmiş
victimized
kurban gitmiş
victimised
uzaklara dalıp gitmiş bakış
faraway look
ölüp gitmiş
dead and gone
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف gitmiş في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

git
A contemptible person
git
To leave
git
A silly, incompetent, stupid, annoying, or childish person
git
disapproval If you refer to another person as a git, you mean you dislike them and find them annoying. Variant of get. an offensive word for an unpleasant and annoying person, especially a man (get (16-20 centuries), from get )
git
a person who is deemed to be despicable or contemptible; "only a rotter would do that"; "kill the rat"; "throw the bum out"; "you cowardly little pukes!"; "the British call a contemptible person a `git'"
git
To get
git
Group travel in which individuals purchase a group package in which they will travel with others along a pre-set itinerary
git
Abr Group inclusive tour A group tour that is offered only if a minimum number of people book for it
git
{f} get (Colloquial)
git
A stupid or unpleasant person
git
synonym for gastrointestinal tract
الكردية - التركية

تعريف gitmiş في الكردية التركية القاموس.

git
darboğaz
gît
kışın belirli soğuk günleri
gît
bela
gît
musibet
gît
varta
gît
badire
الإنجليزية - التركية

تعريف gitmiş في الإنجليزية التركية القاموس.

git
(Argo) defol, kış kış
الفرنسية - التركية

تعريف gitmiş في الفرنسية التركية القاموس.

gît
gésir
gitmiş
المفضلات