The mall is en route to grandpa’s house.
The shipment is en route to the buyer.
Before going to work in Paris, I have to brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
Before going to study in Paris, I must brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
The new couple have gone off to Hawaii on their honeymoon.
- Yeni çift balayında Hawaii'ye gitti.
Mr White has gone to Canada.
- Bay White Kanada'ya gitti.
I went to Kobe, where I first met her.
- Onunla ilk tanıştığımız yer olan Kobe'ye gittim.
Who's your favorite heavy metal guitarist?
- Favori heavy metal gitaristin kim?
I just can't get along with him.
- Onunla anlaşamadım gitti.
Yumi went there by herself.
- Yumi oraya kendi gitti.
Do you know where your father went?
- Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
Before going to study in Paris, I must brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
Before going to work in Paris, I must brush up on my French.
- Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
I want to go to London.
- Londra'ya gitmek isterim.
It will not make much difference whether you go today or tomorrow.
- Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.