تعريف girişi في التركية الإنجليزية القاموس.
- chops
- A pattern that involves carrying the object with the hand over the next object before throwing it
- plural form of chop
- One's skill at any endeavor
Though he was untested, it soon became evident that he had the chops to run with the big boys.
- The area where two tides meet and cause an irregular (choppy) sea
- A player's embouchure
- The mouth, jaws or jowl
- Third-person singular simple present indicative form of chop
He chops wood all day.
- The sides or capes at the mouth of a river, channel, harbor, or bay; as, the chops of the English Channel
- Ones skill at any endeavor
- third-person singular of chop
- plural of chop
- (slang): Technical skill in musical performance
- Jowls
- A players embouchure
- The jaws; also, the fleshy parts about the mouth
- {i} jaws (Informal)
- Slang for instrumental proficiency or virtuosity Search Google com for Chops
- gir
- come in
We didn't hear you come in.
- İçeri girdiğini duymadım.
Please make an appointment to come in and discuss this further.
- İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.
- kablo girişi
- cable entry
- bodrum girişi
- basement entrance
- elle veri girişi
- (Bilgisayar,Teknik) manual data input
- gir
- (Bilgisayar) sign in
- gir
- (Bilgisayar) retype
- gümrük girişi
- (Ticaret) customs entry
- mikrofon girişi
- (Bilgisayar) microphone input
- sermaye girişi
- (Ticaret) capital inflow
- sistem girişi
- upstream
- video girişi
- (Bilgisayar) video in
- üye girişi
- membership login
- üye girişi
- member login
- üye girişi yapmak
- login
- gir
- incur
- gir
- got into
Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car.
- Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi.
Would you mind telling me how you got into my office?
- Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin?
- gir
- get into
Tom studied hard so he could get into college.
- Tom çok çalıştı böylece üniversiteye girebildi.
Tom tried to get into the locked room.
- Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.
- gir
- fallen under
- gir
- {f} enter
For our children to be safe, please do not enter adult sites.
- Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.
Knock on the door before entering the room.
- Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.
- gir
- gone into
- gir
- fell under
- gir
- fall under
- gir
- go into
The system will go into operation in a short time.
- Sistem kısa bir süre içinde hizmete girecek.
I saw him go into the toilet a few minutes ago.
- Beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.
- gir
- went into
- bodrum girişi
- area
- su girişi
- Water inlet
- ambar girişi
- hatch door
- ana hava girişi
- main intake
- analog video girişi
- (Bilgisayar) analog video in
- anten girişi
- antenna input
- ayrı girişi olan
- walk in
- bilgi girişi
- data input
- bilgi girişi
- information input
- bilgisayar girişi
- (Bilgisayar,Teknik) computer input
- bina girişi kotu
- (İnşaat) subbasement
- bodrum girişi zili
- area bell
- borç girişi
- (Ticaret) debit entry
- cephe girişi
- front entrance
- egzoz gazı girişi
- (Otomotiv) exhaust gas inlet
- elektrik girişi
- (Elektrik, Elektronik) power inlet
- elektrik girişi
- el input
- hava girişi
- air intake
- hava girişi
- air admission, air inlet
- kelime girişi
- lexical entry
- kendi kendine test girişi
- self test input
- kuyu girişi
- (Madencilik) shaft access
- liman girişi
- (Askeri) harbor entrance
- liman girişi
- harbour entrance
- mal girişi
- arrival
- merkez gövde girişi
- (Havacılık) center body intake
- midi girişi
- (Bilgisayar) midi input
- mikrofon girişi sesi
- (Bilgisayar) mic in volume
- modem girişi
- (Bilgisayar) modem in
- nakit girişi
- cash flow
- numune girişi
- sample inlet
- personel girişi
- staff entrance
- pompa girişi
- pump inlet
- sayfa girişi
- (Bilgisayar) page enter
- seçili gösterge girişi
- (Bilgisayar) selected legend entry
- siper girişi
- saphead
- sound blaster ses girişi
- (Bilgisayar) sound blaster audio input
- taze hava girişi
- fresh air inlet
- taze hava girişi
- fresh-air intake
- temiz hava girişi
- fresh air inlet
- veri girişi
- input
Thanks for your input.
- Veri girişin için teşekkürler.
We gave them our input.
- Onlara bizim veri girişini verdik.
- yardım girişi önceliği
- (Askeri) right of assistance entry