We look forward to your entries.
- Girdileriniz için can atıyoruz.
A study has found that Wikipedia is wrong in 90 percent of its entries on health and medical matters.
- Bir çalışma, Wikipedia'nın sağlık ve tıp konularındaki girdilerinin yüzde 90'ının hatalı olduğunu buldu.
I didn't hear you come in.
- İçeri girdiğini duymadım.
May I come in? Yes, certainly.
- İçeri girebilir miyim? Evet, kesinlikle.
A study has found that Wikipedia is wrong in 90 percent of its entries on health and medical matters.
- Bir çalışma, Wikipedia'nın sağlık ve tıp konularındaki girdilerinin yüzde 90'ının hatalı olduğunu buldu.
We look forward to your entries.
- Girdileriniz için can atıyoruz.
Tom got into bed and turned off the light.
- Tom yatağa girdi ve ışığı kapattı.
Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car.
- Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi.
Tom studied hard so he could get into college.
- Tom çok çalıştı böylece üniversiteye girebildi.
Tom tried to get into the locked room.
- Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.
This ticket allows two people to enter.
- Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.
One hundred and fifty people entered the marathon race.
- Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
I saw him go into the toilet a few minutes ago.
- Beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.
Tom wanted to go into politics.
- Tom siyasete girmek istedi.
I entered someone else's room by mistake.
- Ben yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.
One hundred and fifty people entered the marathon race.
- Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.