Babam tüm maaşını anneme veriyor.
- My father gives my mother all of his salary.
O mağaza iyi hizmet veriyor.
- That store gives good service.
Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.
- This book gives a good picture of life in America during the Civil War.
Tom kesinlikle onun ne yaptığını bilmediği izlenimini verir.
- Tom certainly gives the impression that he doesn't know what he's doing.