gibi olduğu gibi

listen to the pronunciation of gibi olduğu gibi
التركية - الإنجليزية
like for like
her zaman olduğu gibi
as usual

Tom and Mary were wasting time, as usual. - Tom ve Mary her zaman olduğu gibi boşa zaman harcıyordu.

They're late, as usual. - Her zaman olduğu gibi geç kaldılar.

her yıl olduğu gibi
like every year
olduğu gibi
neck and crop
eskiden olduğu gibi, eski tarzda
as before, the old style
olduğu gibi
As it is, as is
olduğu gibi kalan
stationary
gibi olduğu gibi
المفضلات