gezegen

listen to the pronunciation of gezegen
التركية - الإنجليزية
planet

Maybe this world is another planet's Hell. - Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.

My very educated mother just showed us nine planets. - Benim çok eğitimli annem az önce bize dokuz gezegeni gösterdi.

planet seyyare, planet
planetary
astr. planet
globe
gezegen dişli
(Mekanik) planetary gear
gezegen araştırma aracı
(Askeri) planetary probe
gezegen başlı freze tezgahı
(Mekanik) planetary milling machine
gezegen devinmesi
(Astronomi) planetary precession
gezegen değirmen
(İnşaat) planetary mill
gezegen presesyonu
(Astronomi) planetary precession
gezegen öğütücü
(İnşaat) planetary mill
gezegenler
planets

The earth is one of the planets. - Yerküre gezegenlerden bir tanesidir.

The planets revolve around the sun. - Gezegenler güneşin etrafında döner.

dev gezegen
giant planet
dış gezegen
superior planet
güneş ile dünya arasındaki gezegen
inferior planet
güneş merkezli gezegen
primary planet
güneşin çevresinde dönen gezegen
primary planet
küçük gezegen
asteroid
küçük gezegen
planetoid

The earth is a planet, and not a planetoid. - Dünya küçük gezegen değil, gezegendir.

küçük gezegen
minor planet, planetoid
küçük gezegen astr
asteroid, planetoid
التركية - التركية
Güneş çevresinde dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı, seyyare, planet
çok gezen
planet
(Hukuk) SEYYARE
dış gezegen
Yörüngesi Yer yörüngesinin dışında kalan gezegen
gezegenler
(Osmanlı Dönemi) seyyârât
gezegen
Yörüngesi yer yörüngesinin içinde kalan gezegen (Merkür, Venüs)
küçük gezegen
Bilinen dokuz büyük gezegene göre çok küçük olan gezegen
gezegen
المفضلات