Arabayla istasyondan amcamın evine varmak yaklaşık sadece beş dakika aldı.
- It took only about five minutes to get to my uncle's house from the station by car.
Ofisime varmak yaklaşık on beş dakika alır.
- It takes about 15 minutes to get to my office.
İşe başlamak istiyorum.
- I want to get to work.
Çalışmaya başlamak zorundayım.
- I have to get to work.
Onlar Avrupa'ya ulaşmak için umutsuzdu.
- They were desperate to get to Europe.
Kent merkezine ulaşmak için hangi otobüs veya trene binebileceğimi bana söyleyebilir misin?
- Can you tell me which bus or train I can take to get to the town centre?
İstediğini elde etmeyi başardı.
- She succeeded in getting what she wanted.
Kumar oynamak: kesin bir şekilde bir şey için hiçbir şey elde etmemek.
- Gambling: The sure way of getting nothing for something.
İstediğini elde etmeyi başardı.
- She succeeded in getting what she wanted.
İstediğimi elde etmeyi başardım.
- I succeeded in getting what I wanted.
Ben erken kalkma alışkanlığı edinmek zorundayım.
- I have to form the habit of getting up early.
He's refusing to testify. I think the Mob got to him.
This job's really getting to me. I don't know how much longer I'll last.
... then 13 or 14 make it. That's a lot of paring it down and making sure you're getting to ...
... We're getting to the end of the limita-- ...