Böyle davranmayı kes Tom! Bıktım bu saçmalıktan! Bırak bu işleri artık!
- Stop acting like this Tom! I'm tired of this nonsense! Just have done with it already!
Yaptığın şey kesinlikle affedilmez.
- What you have done is absolutely inexcusable.
He can not have done that.
- Das kann er nicht getan haben.
Don't leave here until you have done it.
- Gehen Sie nicht von hier weg, bevor Sie es getan haben!