Kendimi sıkıntı içinde bulduğumda o konudan kurtulmak için bir çıkış yolu bulmaya çalışırım.
- When I find myself in trouble, I try to find a way to get out of it.
Bu durumdan kurtulmak zorundayım.
- I have to get out of this situation.
Tom arabadan inmek ve yürümek istedi.
- Tom wanted to get out of the car and walk.
Tom arabadan inmek istiyordu.
- Tom wanted to get out of the car.
Metrodan inmek için uğraştım.
- I struggled to get out of the subway.
Tom arabadan inmek ve yürümek istedi.
- Tom wanted to get out of the car and walk.
Tom kontrolden çıkmış, biliyorsun.
- Tom is out of control, you know.
İsyan tamamen kontrolden çıkmıştı.
- The riot was completely out of control.
Dün saat kaçta yataktan çıktın?
- What time did you get out of bed yesterday?
Buradan hemen kaçmalıyız.
- We should get out of here now.
Durum kontrol dışı görünüyordu.
- The situation seemed out of control.
O zaten kontrol dışında.
- It's already out of control.
I can't get out of this notion that she may have known all along.
Is there any way I can get out of Saturdays?.
The economy is out of control and is headed for a crash.
When he heard the news he went crazy. He was completely out of control.