Erken kalkmak istemedim.
- I didn't want to get up early.
Sabah erken kalkmak sağlığın için faydalıdır.
- It's good for your health to get up early in the morning.
Bu durumdan kurtulmak zorundayım.
- I have to get out of this situation.
Boston'dan kurtulmak zorundaydım.
- I had to get out of Boston.
Tom arabadan inmek istiyordu.
- Tom wanted to get out of the car.
Tom arabadan inmek ve yürümek istedi.
- Tom wanted to get out of the car and walk.
Metrodan inmek için uğraştım.
- I struggled to get out of the subway.
Tom arabadan inmek istiyordu.
- Tom wanted to get out of the car.
Kaç Tom. Çık buradan!
- Run, Tom. Get out of here!
Dün saat kaçta yataktan çıktın?
- What time did you get out of bed yesterday?
Her zaman altıda kalkarım.
- I always get up at six.
Genellikle saat sekizde kalkarım.
- I usually get up at eight o'clock.
I can't get out of this notion that she may have known all along.
Is there any way I can get out of Saturdays?.