Tom içgüdülerini izledi.
- Tom followed his instincts.
Kuşlar içgüdüyle uçmayı öğrenirler.
- Birds learn to fly by instinct.
Sezgilerine güvenmiyor musun?
- Don't you trust your instincts?
Senin sezgilerin yanlış.
- Your instincts are wrong.
Senin güzel yeteneklerin var.
- You have good instincts.