Tom katlanabilir bir sandalyeye oturdu.
- Tom sat down on a folding chair.
Onların gömleklerini katlamıyorum.
- I'm not folding their shirts.
Çamaşır yıkarken bir sorunum yok ama giysileri katlamaktan nefret ediyorum.
- I don't have a problem doing the laundry, but I hate folding the clothes.
Origami kağıt katlama sanatıdır.
- Origami is the art of folding paper.
Bu katlanan şemşiyeyi yanına al. Yararlı olabilir.
- Take this folding umbrella with you. It might come in handy.