Hasarlı bagaj için hiç tazminat aldın mı?
- Did you receive any compensation for the damaged luggage?
Hasarlı saygınlığını onarmayı denedim.
- I tried to repair his damaged prestige.
Tom yaralı tek kişiydi.
- Tom was the only one hurt.
Tom'un yaralı olduğunu anlıyorum.
- I understand that Tom is hurt.
Zarar görmüş itibarını tamir etmeye çalıştım.
- I tried to repair his damaged prestige.
Çatı fırtınadan zarar görmüştü.
- The roof was damaged by the storm.
Kasırga küçük eve hasar verdi.
- The hurricane damaged the small house.
Elektrik kesintileri bilgisayara hasar verdi.
- The power cuts damaged the computer.
Tayfun tarafından çatımıza zarar verildi.
- We got our roof damaged by the typhoon.
Kuraklık oradaki tüm ürünlere zarar verdi.
- The drought damaged all the crops there.