geschützt

listen to the pronunciation of geschützt
ألمانية - التركية
güvenli, koruma altında
mahfuze
korunaklı
muhafazalı
korunmalı
koruma altında
korumalı
korunmuş
الإنجليزية - التركية

تعريف geschützt في الإنجليزية التركية القاموس.

protected
{s} korunmuş

Çocuklarımı yetiştireceğim böylece hurafeden korunmuş olacaklar. - I will raise my children so that they will be protected from superstition.

guarded
öz
guarded
{f} koru

Saray sıkı şekilde korunuyordu. - The palace was heavily guarded.

Tom üç adam tarafından korunuyor. - Tom is being guarded by three men.

guarded
(konuşma) dikkatli
guarded
önlemli
protected
{f} koru

Çevreleyen tepeler kasabayı korudu. - The surrounding hills protected the town.

Polis memuru tanığı korudu. - The policeman protected the witness.

protected
korunan

Korunan alanlarda avcılık yasaktır. - In protected areas hunting is prohibited.

protected
özel
patronised
himaye
protected
mahfuzdur
guarded
{s} tetikte
guarded
{s} ihtiyatlı
guarded
{s} ihtiyatlı (söz, cevap, rapor v.b.)
guarded
guardedness tedbirlilik
guarded
kontrol et/koru
guarded
{s} korunan

Yakından korunan bir sırdır. - It's a closely guarded secret.

Bu, Boston’un en sıkı korunan sırlarından biridir. - This is one of Boston's most closely guarded secrets.

guarded
{s} uyanık
guarded
temkinli
guarded
{s} tedbirli